tavsiye vermek

(bkz: öğüt vermek) kibrin en ortaya çıkmış halidir aslında. yardım etmeyi amaçladığı durumlarda bile aslında birinden üstün olduğunu belirtmedir bir bakıma. insanları küçümsemedir. şahsen ben hiç bir tavsiyeyi dinlemem. çünkü neden dinleyeyim. etrafınızdaki insanların da sizden pek bir farkı yok aslında. onlar ne biliyor ki? veya şöyle bir soru: onlar siz mi? onlar için uygun olan bir durum size de uygun olmak zorunda mı? cevap belli. tabi ki değil. her insan farklıdır ve bunun sebebiyle yaşadıkları da farklıdır. eğer biri size gelip de aynı durumu yaşadığını söylüyorsa bilin ki kibirdendir. başka bir şeyden olamaz çünkü. aynı durumu yaşamış olamazsınız. imkan dahilinde değil. işin kötü yanı bu insanlar gizli egoisttirler. anlayamazsınız size hükmetmeye çalışmadıklarını. doğruya doğru konuşalım kimse kimseye boşu boşuna iyilik yapmıyor bu dünyada. kimisi allah için yapıyor kimisi insanlık için yapıyor kimisi hoş görünmek için yapıyor. ama kimse kimseye iyilik yapmak için iyilik yapıyor. her zaman her iyiliğin bir karşılığı var. bu insanlar tevazu sahibi olarak gözükürler üstelik. tavsiyeleri için teşekkür ettiğinizde bile ağızlarından dökülen estağfirullah benzeri kelimeli duyabilirsiniz. ama bilinir ki fazla tevazu da kibirdendir. tavsiye vermenin diğer bir kolu veya benzeri diyelim öneridir. bir insana yine kendilerinden örnek vererek önerilerde bulunurlar. ve yine anladığınız üzere öneride bulunmak da kibirden başka bir şey değildir. kendini birinden üstün görerek birine yardım etme çabasıdır. o yüzden tavsiye vermeye çalışan insanlar hiç samimi gelmez bana. çıkarlarını yüz kilometre öteden hissedebilir gibi olurum. insanlara güven duymadığım için de olabilir bu bilmiyorum ama bence haklıyım. birinin önerisini de asla dinlemem. kendim araştırır bulur öğrenirim. ya şimdi hiç mi tavsiye dinlenmez, dinlenir. ama öyle insanları bulmak artık kolay değil. kusura bakmasın kimse ama kendimden 5 yaş büyük adamın tavsiyesini de dinleyecek değilim. kitap okuyarak, herhangi bir akımı benimseyerek ve bunlardan birilerine tavsiye vermekle hiç bir şey olmaz. yaşayarak ve düşünerek olur. iyi geceler.

i̇lk başta her şeyi önemsiyor, her şeye cevap vermeye çalışıyor, kimin ne dediğini çok fazla umursuyor, canınızı ota boka çok sıkıyorsunuz. bir yerden sonra ise hiçbir şeyi umursamayan, isteyene istediğini her türlü verebilecek, çokta fazla kasmayan birisi olup çıkıyorsunuz. eğer tünelin ucu size kötü geldiyse, derhal ilk örnektekileri yapmaktan vazgeçin. yoksa ikinci örnekteki hãli alacaksınız. anlamsız hezeyanlar bunlar, bu ruh hãlinde olanlar anlayacaktır elbet.

(bkz: kavunsu ) düşündüm de sosyal yaşamda, arkadaşlarımla ve aile içerisinde en belirgin özelliğim bu. dinlemek ve problem çözmek

Takip butonu iyi oldu hoş oldu ama takipçi sayısı muhabbeti iyi de olmadı hoş da olmadı. Karma derdi biter şimdi birde takipçi kasma derdine düşenler olur. Onu geçtim beni kim takip etmiş acaba diye kendini yiyecekler olabilir. Bunu derhal kaldırın kardeşim şey yani kaldırılsa iyi olabilir. İş bu entiri sadece tavsiye amaçlıdır aksi bir şey düşünülmemelidir.

insanlar en çok kendilerine vermek istedikleri öğütleri başkalarına satmaya çalışır. zira o insanlara geçmişe gitme imkanı verseniz kendilerine direkt o şeyleri söylerler. en güzel örneği de sultan'dır; "asiye ben seninle karşılaşacağımı bilseydim başka türlü yetiştirirdim kendimi." sultan'ın herhangi bir çocuğa vereceği tavsiye belli; iyi yetiştir kendini... kendimden örnek vereyim, size satmaya çalıştığım şu tavsiyeye bakar mısınız; (#2089469) sedat peker gibi konuşmuşum dhashkdhasd . benzer bir durum insanların talep ettikleri cinsel, estetik, maddi, manevi, psikolojik ve dahası kriterde de var; çoğu insan kendinde olmayanı ya da daha çok olmasını istediği şeyi talep ediyor, bunu dile getiriyor. burnundan çok da memnun olmayan bir kız çıkıp "burnu güzel erkek gibisi yok..." diyor mesela. haklı da. kendi burnundan hoşnut değil, hiç değilse kendi burnumdan çok muhatap olacağım burun güzel olsun diyor içten içe. türk kızlarının uzun boylu erkek sevdası da hep bundan. o yüzden ben bu verilen tavsiyelerin bir çeşit karakter ifşası olduğunu düşünüyorum. çoğunu makul karşılar, daha çoğunu da ciddiye almam. en nihayetinde bana ne sizin eksikliklerinizden? . hee yeri geldiğinde ben de ampır ampır konuşmadım mı? şöyle yapın, böyle deyin, öyle olun... illa ki yapmışımdır; (#4035436) ama abiler/ablalar pamuk eller vicdana, vallahi çok dalyarakça bir tavır bu ya dahasjkdhsad yazı dilinde kaldığı için herhalde, çoğu tavsiyeye şöyle bir uzaktan bakınca inanılmaz antipatik. bir de bazılarınız o tavsiyeleri kafa dergisinde yazarmışcasına edebiyat parçalayarak beyan ediyor falan. garavel usta gibi isyan edicem az kaldı. adam mesela hatalı başlık açıyor, tiye almadan dümdüz ikaz yapıyorsun. yoruma gelip laga luga yapıyor. sonra gidiyor başka başlıkta sana bana tavsiye veriyor dhasjkdhasjkd bre egosu çamura bulanmış akılsız, nötr bir ikaza bile kuduran aşağılık kompleksi bir karakter olarak senin diğer insanlara verecek ne tavsiyen olabilir? normal insanların güzel tavsiyelerine lafım yok. onlar baş tacı. (sedat peker effect ii) birisi mesela "her daim ev sahibi niteliğinde karşılanacağınız en az 2 mekanınız olsun, yarın bir gün lazım olur, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız." minvalinde bir şey söylemişti. okuduğumdan beri ara ara aklıma geliyor, durmadan hak veriyorum hdkasjhdasd velhasıl; tavsiye vermek bir nevi günah çıkarmaktır.

İstenmeyen yerden geleni insanın aşırı derecede sinirini bozar. “Kardeşim senden akıl mı istemişiz ? Konu sana nasıl geldi ? Sana bu yetkiyi kim verdi ?” sorularını karşı tarafa çok sormak istersiniz ayrıca dediği şey ne olursa olsun hiçbir şekilde yapmak içinizden gelmez…

yıllar öncesinde ne düşünüyorsam hala aynısını düşünüyorum bu konuda. sik sik konuşuyo insanlar amına koyim. insanlara onu yap bunu yap diyolar. senin için doğru olan bir şey bir başkası için yanlış olabilir amk malı. insanlar sizin verdiğiniz tavsiyeleri gerçekleştiremeyecek durumda olabilir. belki insanlar kendi başlarına da sizin akıl vermenize gerek kalmadan ne yapmaları gerektiğini biliyor olabilir. belki de sadece yapamıyorlardır lan. bi de emir kipi kullanırlar. parçalayasım geliyo amk. böyle kafalarını duvara vurcan. her olay her durum her kişi için farklı. bunu anlamıyorlar. çünkü kayda değer bir zeka seviyesinde değiller. bi hastalık gibi düşünmek lazım. gribi bile kimi insan kolay kimi insan zor atlatır. hatta kimisi atlatamaz amına koyim. her hastaya aynı ilaç verilmez. belki başkasının hastalığı farklı bişi amına koyim sen bilmiyon öyle sanıyon sik sok tavsiye veriyon bi de. hele yarrama bak hele. bunlar genelde birtakım aşağılık kompleksli insanlardır. benden tavsiye istemeyin bana da tavsiye vermeyin. alın size emir kipi.

zamanında bana müdürüm şöyle demişti tavsiyesine soktuğum "kimse senin 2 sene boyunca yaptığın ve kazandırdığın şeylere bakmaz. herkes seni son haftan ile hatırlar. ben sende büyük bir boşvermişlik gördüm. keşke böyle olmasaydı da akıllarda güzel kalsaydın" senin ben aklını sikeyim o zaman. onca emeği bir iki güne satacak insansan, seninle hiç işim olmaz "farkındayım, bunu ben istedim" deyip kısa kestim. öyle herkese konuşulmazmış

cahil veya alim, ademoğlunun en iyi bildiği iştir. çöpçüsünden genel müdürüne herkes etrafındakilere doğruluk ve güzellik adına tavsiye verir. fakat hiç kimse, içi artık çöplüğe dönmüş kafatasındaki yanlışları ve kötülükleri tasfiye etmez.

Boş iş. Aslında boş da değil de almak istemeyene zorla vermek boş iş. Gerçi almak isteyen de tavsiyelerine uymuyor genellikle, yine boş iş. Zaman kaybı. Vermeyin tavsiye falan, kim ne bok yiyorsa yesin aman yaaa

bana akıl değil para lazım

valla her şey yarra yemişken ne kadar becerebildiğim bir mevzu bilmiyorum

ya sen hayatında ilk defa ve son defa beni o bankta görecek birisin. sırf benden bi 50 yıl önce doğdun diye kendinde tavsiye vermek haddini nasıl buluyorsun ya?